Kollajen, insan vücudunda en çok bulunan; gençlik, dolgunluk, esneklik proteini. Sadece bir protein değil, aynı zamanda vücudumuzun olmazsa olmaz yapı maddesi. Bu nedenle, tüm yaşlanma karşıtı tedavilerin ortak hedefi kollajen yapımını uyarmak, yıkımını engellemektir.
Vücudumuzda en çok cildimizde bulunur. Genç ve sağlıklı bir ciltte kollajen içeriğinin yüzde 75’in üzerinde olması gerekir. Cildin kendi fabrika hücrelerinde yapılır. Cildi gerer, alttaki dokulara bağlar; sıkılığı, elastikiyeti ve nemlenmesinde önemli rol oynar. En çok bulunduğu yaş aralığı bebeklik dönemidir; yirmili yaşların sonuna doğru yapımı azalır. Geçen her yıl, yüzde 1-2 oranında kollajen kaybı olur. Kırklı yaşlarda azalma hızlanır, ellili yaşlarda, kadınlarda menopoz ile birlikte cilt, desteğini yüzde elli oranında kaybeder.
Cildi yeniden yapılandırmak, yenilemek, kalitesini arttırmak için kollajen üretimini uyaran bazı medikal estetik uygulamalar yapılabilir. Mikroiğneleme (dermapen), kimyasa peeling, HIFU, radyofrekans gibi cildin üst tabakasında kontrollu hasar oluşturan işlemler ve hiyaluronik asit enjeksiyonları en sık kullanılan cilt canlandırıcı tedavilerdir. Cilt koruma programı için kollajeni uyaran bu uygulamalardan en az iki tanesi yıllık cilt bakım protokolüne eklenmelidir.
Mikro iğneleme sistemi, cilde en az zarar vererek, cildin doğal kollajen üretimini uyaran tedavi seçeneğidir. Yaklaşık 20 yıldır tüm dünyada, pek çok dermatolojik tıbbi işlemin tedavisinde ve estetik uygulamalarda güvenle kullanılmaktadır. ABD’ de en iyi cilt bakım yöntemi olarak seçilmiştir. Ayrıca tek başına veya diğer tekniklerle birlikte cildi canlandırır, dokusunu iyileştirir, sıkılaştırır. Güneş hasarı, sivilce, çukur yara izleri (yanık, ameliyat izleri gibi), çatlakları ve, lekeleri tedavi eder; ince kırışıklıkları (dudak üstü, göz çevresi gibi) ve sarkmaları toplar; gözenekleri sıkılaştırır.
Üç aşamada işlem yapar; cildin yeniden yapılanmasını sağlar, kollajen yapımını uyarır ve aktif bileşenlerin cilde iletilmesini sağlar. Diğer fraksiyonel sistemlerden (fraksiyonel lazer, radyofrekans) farkı, bu aktif maddelerin bioyararlanımını, penetrasyonunu arttırmasıdır. Bu özelliğinden dolayı bir çeşit mezoterapi olarak düşünülebilir; mikro iğne mezoterapisi olarak da isimlendirilir.
Tedavinin temel mekanizması, cildin üst tabakasına zarar vermeden, soymadan, ısıtmadan, inceltmeden kontrollü-programlı-hasar oluşturmaktır. Daha sonra aylarca devam edecek olan, kontrollu doğal doku onarımı ve kollajenin yeniden yapılandırma süreçleri başlar.
İşlem steril koşullarda uygulanır. Dermapen cihazı; ucunda 0.5-2.5 mm uzunluğunda (istenilen etkiye göre ayarlanabilen) çok sayıda iğne bulunan elektirikli bir kalemdir; tek kullanımlıktır. Göz çevresi, dudak üstü, belirgin çukur izler gibi küçük alanlarda minyatür versiyonu “dermastamp” kullanılır. Cihaz, cilde dik açı ile, “damga” benzeri şekilde girer. Dakika kontrollu, düzenli titreşim hareketleri ile üst deride 1cm² ‘de 250-500 küçük delik – mikro kanal açar. Bu kanallar dakikalar içinde kapanır. Cilt, açılan bu kanalların her birini bir yara olarak algılar ve iyileşme- tamir- sürecine geçer. Bu yaraları kapatmak için, kendi onarma mekanizmalarını harekete geçirir; acil bir onarım ekibi oluşturur; hasarlı alana gönderir ve aylarca sürecek olan kontrollu doğal yara iyileşme süreci başlar. Bu süreçte, çeşitli büyüme faktörleri salgılanarak cildin önemli yapı taşı, kollajen, elastin, hiyaluronik asit gibi, maddelerin üretimi artar.
Diğer taraftan, açılan mikro kanallar deri altına açılan bir tür iletişim yolu oluşturur. Cilde dıştan uygulanan, cildin yenilenmesine destek olacak, bu işlem için geliştirilmiş steril, hiyaluronik asit, vitamin, antioksidan, peptit gibi hedefe yönelik ürünlerin deri altına iletilmesini 200 kat arttırır. Böylece tedavinin etkinliği de arttırılmış olur.
Cildin üst tabakası-epidermis- hasar görmez. İşlemden hemen sonra kızarıklık, lokal ödem, ciltte hassasiyet, işlemin derinliğine göre minimal ve kısa süreli kanama olabilir. İyileşme süresi hızlıdır; kızarıklık ve ödem bir iki gün sürebilir. Ciltte leke ve iz bırakmaz. İnce, daha önce lazer tedavisi görmüş ciltler dahil tüm cilt tipleri için uygundur. İyi bir güneş koruma ile yaz aylarında da uygulanabilir.
Yüz, vücut, saçlı deri, ulaşılması güç tüm bölgelere uygulanabilir. Gıdı bölgesi sarkıklıkları, boyun çizgileri, yüzdeki izler, el, kol içleri, vücuttaki çatlakları tedavisinde sıklıkla kullanılır.
Dermapen kaç seans ve ne sıklıkta yaptırmalı?
Tüm tedaviler kişiye özeldir. Herkesin cildinin yapısı, bütünsel sağlığı, birlikte kullandığı tedaviler, tedaviye verdiği yanıtı, zamanı, ihtiyaçları farklıdır. Planlama kişiye ve cilde özel yapılır. Hekimin değerlendirmesi ve hasta ile konsültasyona bağlı 2-6 hafta aralıklarla 3-4 seans önerilir. İşlemin tekrarlanması için ise hekim tarafından uygun görülen zaman diliminin daha doğru olacağını belirtelim. Diğer tedavilerle kombine rahatlıkla kullanılabilir.
Ufak bir not; evde veya steril olmayan herhangi bir ortamda, dermapen uygulaması yapmak veya yaptırmak uygun değildir. Uygulamayı, mutlaka bir klinik ortamında, alanında uzman kişilere yaptırmalısın. Ayrıca uygulama sonrasında güneş koruyucu krem kullanmayı da unutmayınız.
