232021May

Tükettiğiniz Su Miktarı ve Cilt Kaliteniz

Su, yaşam, sağlık, güzellik için vazgeçilmezdir; yaşlanma karşıtı bir iksir gibidir. Sağlıklı cildin temel biyolojik gençlik sermayesidir. Çünkü sağlıklı cilt, cildin alt tabakasındaki nem, yani su içeriği üzerine kurulmuştur. Cilt susuz kaldığında, tıpkı susuz toprak gibi, hiçbir tedaviden yarar görmez, kurur, çatlar, pullanır, kaşınır, kızarır, gerginlik hissi oluşur. Enfeksiyondan egzamaya ve erken yaşlanmaya kadar etkiler görülür.

 Su, kalorisi olmayan en önemli besin maddesidir. Diğer besin maddeleri olmadan bir süre yaşayabiliriz çünkü vücut onları depolayabilir. Ama susuz birkaç günden fazla yaşamak mümkün değildir. Vücudumuzun büyük çoğunluğu sudan oluşur. Su, tüm hücrelerimize oksijen ve besin taşır. Aynı zamanda hücrelerimizden toksinleri, metabolik atıkları da temizler. Sağlığımızı, zihnimizi, cildimizi, tüm sistemlerimizi güçlendirir, gençleştirir, korur.

 Gün içinde ne kadar su tüketmeliyiz?

Sorusunun kanıta dayalı ne yazık ki net bir cevabı yok. Yaşam tarzınıza, beslenmenize, kilo/boy ölçünüze, fiziksel aktivitenize, yaşadığınız iklime, hormonal yapınıza, kullandığınız ilaçlara vb. daha pek çok faktöre bağlı değişir. İnsanların günde yaklaşık 2.5 litre su kaybettiği; buna göre kilo başına 30-35 mililitre su içmenin ideal olduğu bildirilmektedir.

Daha fazla su tüketmek cildinizi nasıl etkiler?

Tükettiğimiz su cildimizi içten dışa nemlendirebilir, yumuşak, dolgun görünmesini sağlayabilir. Gün içinde düzenli aralıklarla ve yeterli miktarda su tüketmek, sağlıklı yaşamak, güzel yaşlanabilmek, toksinlerden arınmak, cildimizi nemlendirmek için gerekli. Ancak, araştırmalar günde 2 litreden fazla su tüketmenin tek başına cildin kalitesi ve nem içeriğine etkisi olmadığını bildirmiştir.  Çünkü burada asıl önemli olan, içilen bu suyun ne kadarının cildin alt tabakasında kalabildiği ve ne kadarının cildin üst tabakasından dış ortama buharlaşmasının engellendiğidir. Suyun cilt hücrelerinde tutunamaması ya da tiroid gibi hormonal sağlık sorunları, yanlış beslenme, ilaç kullanımı vb. sebeplerle suyun atılması artabilir. İçtiğiniz litrelerce suyu, deriden görünmez buharlaşma yoluyla kaybedersiniz.

Bir kova düşünün! Altında büyük bir deliği var. Siz ona su doldurmaya çalışıyorsunuz. Önce deliği onarmanız gerekir!  Cildin de bariyer fonksiyonlarında, hücrelerin arasında geçirgenlik-boşluklar-oluştuysa, dış ortama su kaçacaktır.  Dıştan  seramit, hiyaluronik asit vb.  örtücü, emen, onaran  nemlendiriciler ile  cilt üzerinde ince bir film oluşturarak ciltten suyun kaçışı engellenebilir; cildin en üst tabakasının doğal koruyucu bariyer fonksiyonlarını güçlendirebiliriz. İçten desteklemek için de beslenmemizde  yağ asitlerini (zeytinyağı, avokado, omega 3 yağları vb), kolesterolü ve sağlıklı yağları arttırabiliriz. Beslenme yoluyla içten, cildin doğal bariyerini destekleyecek şekilde dıştan cildin su içeriği korunmalıdır.

Suyunuzu yiyerek de alın !

En doğal, en temiz, en kaliteli, hücrelerimizi ve cildimizi en çok besleyen su, yiyeceklerimiz içindedir. Vücudumuz bu suyu atmaya çalışmaz, hücrelerde depolar ve en iyi şekilde kullanmaya çalışır. İçeriği yüksek oranda sudan oluşan renkli meyve ve sebzeler, “su”larının içinde yoğun fonksiyonel besinler (antioksidan, A-C vitaminleri, folik asit, mineral) taşırlar. Bu da hücrelerinizin ihtiyacı olan suyun en faydalı şeklidir. Cildimiz, çok kıymetli bu suyu cilde çeker,  kolajen sentezini uyarır, cildi besler, sıkılaştırır, gençleştirir.

 Cildinizi dıştan da suya doyurun, besleyin

Cildinizin hiçbir sorunu olmasa bile nem dengesini korumak ve dış etkilerin neden olacağı hasarı önlemek için nemlendirici kullanılması gerekir. Cilt tipi ne olursa olsun yağlı, kuru, akneli, hassas ciltlerin hepsinde nemlendirici kullanılmalı. Üç çeşit nemlendirici var. Su bazlı karışımlar, deride serinletici etki yapan yağsız nemlendiricilerdir; losyon veya krem formunda olabilirler. Aşırı kuru veya aşırı yağlı ciltler dışındakiler için gündüz kremi olarak önerilir. Yağ bazlı karışımlar ise çoğunlukla örtücü nemlendiricilerdir, yağlı ve ılık bir his bırakırlar. Kuru ciltler için uygun olup, genellikle gece ve el kremi olarak kullanılırlar. Her derde deva ideal, mucize bir nemlendirici bulabilmek zordur. Cildinizi iyi hissetmeniz dahi yeterli bir yararlılık olarak kabul edilebilir. Nemlendiricilerin yapılarına bazı özel maddeler, örneğin peptit, vitamin, antioksidan gibi maddeler ilave edilerek içerikleri zenginleştirilir. Bu şekilde cildinizin nemli, yumuşak ve genç kalması amaçlanır.

Kaynaklar;
PMID: 29392767
PMID: 32213934
PMID: 20620753
Eken A. Cildime Neler Oluyor? Cilt Sağlığının İçten Dışa Yönetimi. 1. Baskı. İstanbul: Siyah Kitap; 2020. p.197.