72015Kas
Önleyici yaşlanma karşıtı uygulamaların sırrı nedir?

Önleyici yaşlanma karşıtı uygulamaların sırrı nedir?

Tıpta önleyici tedaviler her zaman daha iyi bir seçenektir. Bunu hepimiz iyi biliriz. Günlük cilt bakımı uygulamalarına ve düzenli güneş kremi kullanmaya ne kadar erken yaşta başlarsak, cildimizde bunun uzun vadeli sonuçlarını o kadar erken görürüz. Cerrahi olmayan tıbbi uygulamalar da önleyici yaşlanma karşıtı uygulamalarının bir parçası olarak düşünülmelidir. Bu uygulamalara (botox, dolgu enjeksiyonları, mezolifting,  lazer vb)  çok geç kalmadan başlamak gerekir. Çünkü zamana yayılan bu küçük ‘dokunuşlar’ uzun vadede en iyi sonuçları almanızı sağlar;  ileride takvim yaşınızdan 10-15 yaş daha genç cilde sahip olabilirsiniz.

Birçok kişi, yüzünde daha ciddi yaşlanma belirtilerini görmeden estetik tedavilere başlamaz. Hatta 50’li, 60’lı yaşlarına gelinceye kadar… Bu tür uygulamalara çok erken başlarlarsa, uygulamaların zamanla daha az etkili olacağını düşünürler (daha da kötüsü, tedaviyi kestiğimde, yüzüm tedaviye başlamadan önceki halinden daha kötü olur diye düşünenler bile vardır). Aslında doğru olan tam tersidir.  Uygulamalara ne kadar erken başlarsanız, cildinizin en iyi halini koruma şansınız o kadar artar. Hiçbir zaman, tedavisiz halinizden daha kötü görünmezsiniz. Elbette, tedavi türleri yaşınıza (daha doğrusu cilt yaşınıza) uygun hale getirilecek ama önemli olan çok fazla bekleyip de gemiyi kaçırmamak! Yeterince erken, yani 30’lu yaşlarda başlanan tedaviler bizi daha iyi sonuçlara götürür. Bu yaşlarda yaşlanmayı bekletme düğmesine basmak için yalnızca minik dokunuşlar, yeterli olur ve zamanla büyük farklılıklar  yaratıryorlar.