282014Ağu
Sizden Gelen Sorular

Sizden Gelen Sorular

Dermo-kozmetik ürünleri nasıl seçmeliyiz?

Son yıllarda dermo-kozmetik ürünler konusundaki gelişmeler, biz dermatologları hem heyecanlandırıp sevindiriyor hem de bu ürünler arasında seçim yapabilmemizi güçleştiriyor. Kullanıcılar ürün seçerken, öncelikle cilt yapısının uzmanı bir dermatologa danışarak, profesyonel bir destek almalıdırlar. Cilt tipi ve ihtiyaçları medikal olarak değerlendirildikten sonra ürün seçilmelidir. Çünkü cildimize kullanacağımız bakım ürünleri tek tip değildir. Yağlı ciltler için geliştirilmiş temizleyici ve tonikler, hassas ya da kuru ciltleri tahriş eder, kurutur. Kuru ciltlere uygun olan yağ bazlı temizleyici ve nemlendiriciler ise sivilcelenme ve yağ butonlarına neden olur. Yaz ayları için uygun olan kozmetik ürünler kış ayları için uygun olmayabilir ya da genç yaşlarda memnun kaldığımız bir nemlendirici, ileri yaşlarda yeterli olmayabilir.
Ayrıca ürünlerin güvenilir ve doğal olmasına; parfüm ve katkı maddesi içermemesine dikkat etmek gerekir. Örneğin, renklendirici veya parfüm içeren bir ürün alerji, lekelenme ve benzeri sonuçlara neden olabilir. Aynı şekilde, çevresel ve ekolojik kaygılar nedeni ile, hayvansal içerikli ürünler tercih edilmemelidir.

Cilt bakımının temeli nedir?

“Temizle, Nemlendir, Koru” cilt bakımının temeli midir?

Cildimizin bakımı, her sabah ve akşam temizleme, nemlendirme, düzenleme ve koruma prensibine göre yapılır. Bu amaçla kullandığımız ürünler cildin su ihtiyacını karşılar, serbest radikallerle savaşır, cildi yapılandırır ve korur. “Daha çok erken” veya “geç” demeden cilt bakımında en iyi sonuçlar sağlayacak programı başlatmamız gereklidir. Bunun için de doğru adres konunun uzmanı bir dermatologdur. Dermatolog kontrolu altında cildimizi tanımalı, ona zaman ayırmaları ve bir bakım günlüğü oluşturmamız gerekir.

Dermokozmetik bir ürün nasıl olmalı? Neleri ihtiva etmeli ya da etmemelidir?

Dermo-kozmetik ürün, “İstenilen kozmetik sonuca gösterdikleri fizyolojik etki ile ulaşan, deri ve deriye bağlı oluşumların yapı ve fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyen, biyolojik aktivitesi olan veya olduğu iddia edilen madde ve ürünler” olarak tanımlanmaktadır. Bu ürünler; vitaminler, antioksidanlar, proteinler ve benzerleri gibi çok geniş bir etken madde grubuna sahiptir. İdeal olarak dermo-kozmetik bir ürün formülasyonu, bu fonksiyonlardan mümkün olduğu kadar fazlasını tek bir üründe toplamalıdır. Çünkü, cildimiz bu maddelerden çoğuna aynı zamanda ihtiyaç duyar ve birden fazla ürünü bir arada kullanmak pratik değildir. Örneğin, tek bir ürün, aynı zamanda, zamana karşı koruyucu, besleyici, nemlendirici, elastikiyet kazandırıcı, lekeleri açıcı ve güneşten koruyucu olmalıdır.

Cildimizin savunma sistemini artıran ürünler cilt bakımında yeni bir çığır açabilir mi?

Cildimiz, sıklıkla iç ve dış kaynaklı zarar verici ajanlarla karşı karşıyadır. Güneş ışınları, bazı ilaçlar, sigara dumanı, hava kirliliği, stres, sıcak/soğuk gibi çevresel faktörler, serbest radikaller (oksidasyon) üreterek cildin koruyucu özelliğinde değişiklik oluştururlar. Bu dış kaynaklı faktörlere ilave olarak, organizmanın kendisi de yaşamı devam ettiği ve yeni hücreler ürettiği sürece serbest radikaller oluşturmaya devam eder. Günümüzde deri yaşlanmasının en önemli nedeni, hatta ta kendisi, serbest radikallerin yol açtığı harabiyettir. Yani, serbest radikaller, yaşlanma sürecinin kilit oyuncularıdır. Serbest radikaller, doğaları gereği kolajene (cildimizin en önemli destek proteini, çimentosu.) ve organizmadaki tüm proteinlere zarar verirler. Antioksidanlar ise onları zararsız hale getirirler; böylece sağlıklı hücrelere, vücut proteinlerine, hücre DNA (genetik şifremiz)’sına saldırmasına engel olurlar. En önemli antioksidanlar, genel olarak A, C ve E vitaminleri, CM-glukan, selenyum gibi mineraller ve benzerleridir.