D vitamini, aslında bir vitamin değil, hormon gibi çalışan güçlü bir bileşendir. Cildinizin en önemli “alfabe vitaminlerinden” biridir (A, B, C, D, E) ve vücutta birçok hayati rol üstlenir. Hücrelerin program dışına çıkmasını engelleyerek onarıcı ve koruyucu bir etki sağlar. Saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur, egzama ve diğer cilt hastalıklarına karşı koruma sağlar, hatta cilt kanserine karşı savunma mekanizmasını destekler. Aynı zamanda cildi yeniler, güçlendirir ve yaraların daha hızlı ve düzgün iyileşmesine katkıda bulunur. Akne tedavisinde bile D vitamininin olumlu etkileri bilinmektedir.
Ancak D vitamini yalnızca cildinize değil, kemik yapınıza da doğrudan etki eder. Sadece iskelet sistemimizi değil, yüz ve diş eti kemiğinin bütünlüğünü de korur. Peki bu neden önemli? Çünkü yaş aldıkça kemiklerimiz de küçülmeye başlar! Ağız çevresinde ince dikey çizgilerin artması, dudakların hacim kaybederek içe dönmesi, yüz hatlarının değişmesi ve elmacık kemiklerinin belirginliğini kaybetmesi gibi yaşlanma belirtileri sadece ciltte değil, kemik yapısında da meydana gelir. Unutmayalım, yaşlanma yalnızca yumuşak dokuda değil, kemiklerde de gerçekleşir ve bu durum cildin sarkmasına neden olur!
Bu yüzden en önemli nokta, kendimizi düzenli olarak gözlemlemek ve gerekli önlemleri almak olmalıdır. Cildimiz, vücudun merkezine en uzak organdır ve en son kılcal damarlar ile beslenir. (Ben kendi D vitamini seviyemi her zaman 50 ng/ml’nin üzerinde tutuyorum!) Ancak, D vitamini seviyesi bir kez yükseldi diye arkamıza yaslanıp bekleyemeyiz. Çünkü vücuttaki D vitamini 2-3 haftada bir yarılanır ve azalmaya başlar. İşte bu yüzden düzenli olarak günlük idame dozda D vitamini almak cilt sağlığını ve genel sağlığı korumak için kritik bir öneme sahiptir.