262023Eyl
Boynunun Görünümü Hakkında İyi Hissetmeyen Yalnızca Siz Değilsiniz!

Boynunun Görünümü Hakkında İyi Hissetmeyen Yalnızca Siz Değilsiniz!

Nora Ephron, 2006 yılında bu konuda “Feel Bad About My Neck” başlıklı bir kitap bile yazmış. Bu kitap, 21. yüzyılın en iyi 100 kitabı arasına girmiş1,2.

Peki, Boynumuzu Neden Kötü Hissederiz?

Boyun ve dekolte cildi, yaşı en çok belli eden bölge olmasına rağmen bakımına dikkat edilmez veya önemsenmez. Ancak vücudumuzun bu kısmı hem içsel, zamana bağlı hem de dışsal, çevresel yaşlandırıcı faktörlerden nasibini fazlasıyla alır. Gerçek şu ki bu bölgenin cildi, vücudun diğer bölgelerine göre daha hızlı yaşlanma belirtileri gösterir. Boyun ve dekolte bölgesi alt yüzün uzantısı olup tıpkı yüzümüz gibi gevşer, kırışır, lekelenir ve sonunda bir krep görünümünü alır.

 Boyun Bölgesi Cildinin En Önemli Özellikleri Nelerdir?

Boyun bölgesinde cilt daha ince, yağ bezleri daha azdır, sürekli harekete ve güneşe maruz kalan bu bölgenin cilt bakımına ne yazık ki gerekli özen gösterilmez, boyun cildi genellikle hidrasyon ve diyetten yoksun kalır.

Cildin inceliği: Boyun cildi yüz cildine göre incedir ve bu da onu yaşlanmanın etkilerine karşı daha hassas hâle getirir. İnce bir cilt ise altta yatan desteğin daha az olduğu anlamına gelir, sarkma ve ince çizgilerin artmasına neden olur.

Daha az yağ bezi: Boyunda, yüze göre daha az yağ bezi bulunur. Bu durum doğal nemlendirme ve yenilenmenin azalmasına neden olur. Sonuç olarak kuruluğa, pullanmaya ve cilt bariyerinin bozulmasına yol açarak kırışıklıkların oluşmasını kolaylaştırabilir.

Sürekli hareket: Boyun, başımızı çevirdiğimiz, konuştuğumuz ve çeşitli aktiviteler gerçekleştirdiğimiz için gün boyunca önemli miktarda harekete maruz kalır. Masa başında, yazarken ya da telefon elimizdeyken sürekli başımız önümüzde dururuz. Bu tekrarlayan hareketler zamanla kollajen ve elastin liflerinin parçalanmasına katkıda bulunarak çizgilerin, kat kat kırışıklıkların (Ki teknoloji boynu denir.) oluşmasına yol açar.

Güneşe maruz kalma: Boyun bölgesine güneş kremi sürmek çoğu zaman ihmal edilir. Yanı sıra koruyucu kıyafetlerin de yetersiz olması nedeni ile güneşten en çok etkilenen cilt bölgesidir. Güneş, ilk etkilerini boyunda gösterir. Cilt kurur, kabalaşır, lekelenir, kırışır, et benleri çıkar.  Güneşten gelen UV radyasyonu kollajen ve elastin liflerinin parçalanmasını hızlandırarak ince çizgiler, yaşlılık lekeleri ve düzensiz pigmentasyon gibi erken yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur.

İhmal edilen cilt bakımı: İnsanlar daha çok yüz bakımına odaklanma eğilimindedir ve genellikle boyun bölgesi için uygun cilt bakımını ihmal ederler. Bu dikkat eksikliği, yüz ve boyun arasında cilt kalitesi ve görünümünde bir farka neden olabilir.

Hidrasyon ve diyet: Dehidrasyon ve temel besin maddelerinden yoksun bir diyet, cildin sağlığını ve görünümünü etkileyebilir. Boyun, elastikiyetini ve genel sağlığını korumak için gerekli besinleri ve hidrasyonu almıyorsa yaşlanma belirtilerini daha hızlı gösterebilir.

Tedavi Yöntemleri

Yaşlanma karşıtı bakımınızı düzenli olarak yapsanız da kimi zaman yüzün alt bölgesindeki bu değişiklikler sizi olduğunuzdan yaşlı gösterir. Bunların giderilmesi ise evde ve klinikte uygulanabilecek çok yönlü bir yaklaşım gerektirir.

Boynunuzdaki çizgiler ince ve henüz belirginleşmemiş ise evde yapacağınız cerrahi olmayan yöntemlerle boyun ve dekolte bölgenizi sıkılaştırabilir, gerginleştirebilirsiniz. Ancak belirgin, sabit çizgilere sahip iseniz krem uygulama dönemini geçirmişsiniz demektir. Bu durumda ise klinik  tedavi yöntemlerinden yararlanabilirsiniz. İşte, size birkaç öneri.

Evde Boyun Cildi Tedavisi

Güneş kremi: Özellikle genç yaştakiler, güneş kremini yüzden önce boyun bölgesine sürmelidir. Uygulama aşağıdan yukarıya doğru, yani boynun alt kısmından çeneye doğru yapılmalı; kremin, çenenin gölgesinin kaybolduğu boynun alt kısmına ulaştığından emin olunmalıdır. Güneş kremini gün boyunca düzenli aralıklarla uygulamak ve bunu hava güneşli olmasa bile tüm yıl boyunca her gün yapmak önemlidir. Bunu, güneş kreminden ziyade bir gün ışığı perdesi olarak düşünün. Düzenli uygulama fotoyaşlanmaya (diğer bir deyişle kırışıklıklara ve kırışık cilde), koyu lekelere ve cilt renginin solmasına karşı korunmaya yardımcı olurken, aynı zamanda cildin elastikiyetini ve genel sağlığını da korur.

Diyet: Vücudunuzun geri kalanı gibi boyun cildi de sağlığını, esnekliğini ve genel görünümünü korumak için çeşitli besinlere ihtiyaç duyar. Bunun için antioksidan içeriği yüksek gıdalar tercih edilmelidir. C ve E vitaminlerinin yanı sıra selenyum, beta-karoten gibi diğer antioksidanlar, renkli meyve ve sebzelerde bulunan çeşitli fitokimyasallar cildin korunmasına yardımcı olur.  Meyve-sebzeler, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar açısından zengin bir diyet, boynunuzdaki cilt de dâhil olmak üzere optimum cilt sağlığı için vücudunuza gerekli besinleri sağlayacaktır. Ayrıca su, kendi başına bir besin maddesi olmasa da cilt sağlığını korumak için gerekli hidrasyonu sağlar. Yeterli miktarda su içmek cildin nemli kalmasına yardımcı olur ve doğal işlevlerini destekler.

Cilt bakım ürünü uygulaması: Öncelikle günlük bakımınıza, yatış, duruş, çalışma şeklinize ve aşırı kilo alıp vermemeye dikkat edin.

Boyun çizgileri henüz ince ve belirginleşmemiş ise yüzünüze uyguladığınız yaşlanma karşıtı  (A, C vitamini, kollajen ve elastik dokuyu destekleyen) ve güneşten koruyucu ürünleri boynunuza da uygulayın. Bolca nemlendirin.

Ayrıca kan dolaşımını artıracak yüz masajından da yararlanabilirsiniz.

Klinikte Boyun Cildi Tedavisi

Bazı kişilerin boyun bölgelerinde deri fazlalığı veya yağ birikimi genetiktir. Yaş aldıkça bunlar gözle görülür hâle gelir. Yüzünüz kırışıksız olsa bile sarkık ve gevşek bir boyun cildi, sizi olduğunuzdan yaşlı gösterir.

Sarkmanın ne kadar ilerlemiş olduğuna bağlı olarak bazı klinik yöntemler vardır. Elbette ihtiyacınız olan ve en iyi sonucu verecek tedavi yöntemini dermatoloğunuz belirleyecektir.

Her hastanın ihtiyaçları ve tedavi planı farklıdır.  Diğer bir deyişle, tedavi yöntemi kişiye özeldir.

Ancak, 30’lu yaşlardan itibaren cildi yenileyen, cilt kalitesini artıran enjeksiyon ve enerji bazlı cihazlar kullanılabilir.

Dermal dolgular ve cilt güçlendirici (biyostimülatuar) ürünler, deride incelme, kırışıklık gibi yaşlanma bulgularının tedavisinde güvenli ve etkili bir şekilde kullanılabilir. Cildi sıkılaştırır, cilt kalitesini artırırlar.

Optimum sonuçlar elde edebilmek için yumuşak doku artırımı yanında lazer ve enerji bazlı cihazları kombine etmek, yağ dokusu şekillendiriciler ve nöromodülatörlerden faydalanmak genellikle ideal bir yaklaşımdır.

Son olarak;

Unutmayın, yaşlı bir cilt sizin tercihinizdir.

Sıkı, parlak, kaliteli bir cilde sahip olmak için kozmetik ürünler ve teknolojik uygulamalardan yararlanın.

Cildinize özel ürün seçimi ve ayrıntı bilgi için mutlaka dermatoloğunuzdan yardım alın.

Kaynaklar

  1. “BEST SELLERS: September 10, 2006”. The New York Times. September 10, 2006. ISSN 0362-4331. Retrieved January 18, 2022.

  2. “The 100 best books of the 21st century”.The Guardian. September 21, 2019. Retrieved September 22, 20