302023Tem

Vücudumuzdaki Kollajeni Nasıl Koruyabiliriz?

Önce var olan kollajenimizi korumalıyız!

Kollajen, vücudumuzda en çok cildimizde bulunur. Yaş aralığı olarak en fazla bulunduğu dönem ise bebeklik dönemi. Kollajen cildin kendi fabrikasında, kendi hücrelerinde yapılır. Yapımında en büyük katalizör C vitamini, çinko, bakır ve amino asitlerdir. Cilt sağlığımız için beslenmemize dikkat etmek, bu fonksiyonel gıdaları yeterli miktarda tüketmek önemli. Ayrıca şeker, unlu gıda, sigara, alkol, sağlıksız yağlar, güneş ışınları gibi kollajenin yıkımına neden olan sebepleri de yaşantımızdan çıkarmak gerekiyor.

Cildin kollajen üretimi yirmili yaşların sonuna doğru azalır. Geçen her yıl, yüzde 1-2 oranında kollajen kaybı olur. Kırklı yaşlarda azalma hızlanır, ellili yaşlarda, kadınlarda menopoz ile birlikte cilt, desteğini yüzde 50 oranında kaybeder. Genç ve sağlıklı bir ciltte kollajen içeriğinin yüzde 75’in üzerinde olması gerektiği bildiriliyor.

Geçen zaman ve olumsuz çevresel faktörler kollajenimize acımasız davranır. Cildimiz dayanıklılığını, sıkılığını, esnekliğini, kaybeder. Ne olur? Cilt kurur, incelir, güneş lekeleri oluşur. Aynı şekilde, saç ve tırnaklarda da incelme ve kırılmalar ortaya çıkar. İnsanlar, ciltlerine destek olması ya da daha genç görünümlerini koruyabilmek amacıyla besin desteği olarak kollajen tüketebiliyorlar. Kollajen tozlarını suya, çorbaya, çaya, kahveye ekliyorlar. Fakat lütfen, bunlar arkadaş, sosyal medya veya konusunda bilgi sahibi olmayan kişilerin önerisi doğrultusunda olmasın. Bu ürünlerin kaynağını, üretim teknolojisini, güvenliğini bilmeden kullanmak uygun değil, yararı olmayabilir. Dolayısıyla mutlaka uzman kontrolünde kullanılmalılar.

Kollajenin pek çok farklı tipi var. Kemik, eklem, kas gibi farklı dokularda farklı yoğunlukta bulunur. Cildimiz, saç ve tırnaklarımızın çoğunluğu tip 1, daha az bir kısmı tip 3 kollajendir. Eklemlerimizde de tip 1 bulunur. Bu durumda cildinize destek için kullanacağınız kollajenin tip 1 ve 3 karışımlarını, özellikle de tip 1 kollajeni içermesi gerekiyor.

Tekrar hatırlatmak isterim ki hiçbir ek besin, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşamın tam olarak yerine geçemez. Önce var olan kollajeninizi, cilt kalitenizi korumalısınız. Sigara içiyor, yediklerinize, içtiklerinize dikkat etmiyor, güneşten korunmuyorsanız, geceniz gündüze karışıyorsa, egzersiz yapmıyorsanız hiçbir besin desteği size fayda sağlamaz. Oturduğunuz yerden ne kollajen, ne mucize antioksidan destekleri, ne adrese teslim enjeksiyonlar ne de cerrahi yüz germe işlemleri beklediğiniz sonuçları doğurmaz. Unutmayın, sağlık da güzellik de içten dışa doğru.