Günümüzde ameliyatsız estetik uygulamalarda temel prensip “doğal ve orantılı güzellik”tir. Bunun için öncelikle kişiye özel bütünsel, bireysel ve kademeli değerlendirmeler yapılmalıdır. Uygulanacak işlemlere bu değerlendirmeler sonucu karar verilmelidir. Unutmayın ki bir başkasına yapılan uygulamalar sizde aynı sonucu vermeyebilir. Estetik işlemler için “1+1= 2’dir.” diyebilmek pek mümkün değildir.
TEDAVİ UYGULAMALARINDA NASIL BİR YOL İZLİYORUM?
Bir hastayı, yaşı, cilt yaşı, sosyal konumu, yüz şekli, fonksiyonel anatomisi ve isteklerini göz önüne alarak bütünsel şekilde değerlendiriyorum. Mutlaka önce hastayı dinliyor, daha sonra ihtiyaçlarını belirliyorum. Örneğin kırışıklıklarının dinamik mi yoksa oturmuş mu olduğu, hacim kaybı olup olmadığı gibi çok yönlü bir değerlendirmeyi gerçekleştiriyorum.
Daha sonra bir yol haritası çıkarıyor ve zaman planlaması yapıyorum. Hastanın isteklerini yol haritasıyla birleştirerek ortak bir paydada toplamaya çalışıyorum. Örneğin hastanın gülümseme şeklinden, dudak dolgusunun ona uygun olup olmayacağına karar verebiliyorum.
Genellikle 40-45 yaş altı hastaların isteklerine daha çok önem veriyorum. Ancak 50 yaş üstü hastalarda, yani sarkmaların başladığı yaşlarda genellikle önerilerim doğrultusunda uygulamalar yapıyorum.
Dudaklar Estetikli Değil Daha Doğal Görünmeli!
“Angelina Jolie dudakları”na sahip olmak isteyen bir kişinin çene büyüklüğü önemlidir. Çenesi küçükse büyük dudak yapmak uygun değildir. Aslında büyük dudak yapmak kolaydır ama doğru bir şekilde yapılmalıdır. Çünkü uygulamanın amacı dudakların estetikli değil daha iyi ve doğal görünmesini sağlamaktır.
İşin Kuralı Önemli!
Uygulamalı yayınları, çalışmaları, eğitimleri yakından takip ediyorum. İşi kuralına, kitabına uyarak yapıyorum. Bu, doğru protokol ve doğru dozlama yapılması anlamına gelir. Deneysel uygulamalar yapmak çeşitli komplikasyonlar doğurabilir.
