Su, sağlığımız için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Düzenli ve yeterli miktarda su içmek; toksinlerden arınmaya, cildin daha canlı, parlak ve dolgun görünmesine katkı sağlar.
Ancak bilimsel araştırmalar, günde 2 litreden fazla su içmenin tek başına cilt kalitesini ve nem oranını artırmadığını göstermektedir. Burada asıl önemli olan, içilen suyun ne kadarının cildin alt tabakasında tutulabildiği ve ne kadarının cilt yüzeyinden buharlaşmasının engellendiğidir.
Tiroid hastalıkları, yanlış beslenme, bazı ilaçlar gibi faktörler suyun vücuttan atılmasını hızlandırabilir. Bu durumda litrelerce su içseniz bile cildinizde su kaybı devam eder.
Bir kova düşünün! Altında büyük bir delik var. Siz sürekli su dolduruyorsunuz ama su hep akıp gidiyor. Önce o deliği onarmak gerekir! İşte cilt bariyeri de aynen böyle çalışır. Nemlendiriciler ve doğru cilt bakımı, içtiğiniz suyun cildinizde tutulabilmesinin anahtarıdır.
Cilt Bariyerinizi Güçlendirin: İçten ve Dıştan Nem Desteği
Cildin bariyer fonksiyonlarında, hücreler arasındaki geçirgenlik, boşluklar arttığında su kolayca dış ortama kaçar. Bu da kuruluk, hassasiyet ve mat bir görünüm yaratır.
Dışarıdan destek: Seramit, hiyalüronik asit, gliserin, pantenol gibi içerikler içeren nemlendiriciler; cildin üzerinde ince bir film oluşturarak su kaybını engeller, bariyer fonksiyonlarını onarır ve güçlendirir.
İçeriden destek: Beslenmenizde zeytinyağı, avokado, omega-3 yağ asitleri ve sağlıklı yağlara yer vermek; ayrıca kolesterol dengesini korumak cildin doğal bariyerini içeriden destekler.
En etkili sonuç için: İçten doğru beslenme + dıştan düzenli nemlendirme birlikte uygulanmalıdır. Böylece cildin su içeriği korunur, sağlıklı ve parlak görünüm desteklenir.