122014Eki
SELFIE ESTETİGİ

SELFIE ESTETİGİ

Kendini daha iyi hissetmek, kariyerinde ilerlemek, sosyal yaşantısında başarılı olmak ve zarafetle yaşlanmak isteyenler için yeni bir seçenek “selfie estetiği”

(Neubeauty Dergisi/ Sayı Sonbahar 2014/Röportaj)

Kırışıklık”ları veya kişiler güldüğünde ve diğer yüz ifadelerini kullandıklarında ortaya çıkan çizgileri hafifletmek ya da ortadan kaldırmak için botox uygulamalarından yararlanıyoruz. Botoks, sanılanın aksine yüz ifadesini kaybettirmez, aksine doğal bir görünüm kazandırır. Sonuç tamamen hastanın ne istediğine ve hekimin uygulama tekniğine bağlı. Deneyimli uzman kişilerce uygulandığında son derece güvenilir bir yöntem. Sarkmalar izleniyor ise odaklı ultrason ve mezolifting gibi ameliyatsız lifting teknolojilerinden faydalanabiliyoruz. Bu tedavilerle birlikte retinol, C vitamini, hyalüronik asit gibi aktif maddeleri içeren dermokozmetik cilt bakım ürünleri ile güneş kremlerinin kullanılmasını öneriyoruz.

Selfie her geçen gün hayatımızda daha fazla yer ediyor. Güzel selfie’lerin sırrı ne? Nasıl fotojenik olabiliriz?
Çoğu kişi sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarının güzel çıkmasını istediğinden ameliyat gerektirmeyen medikal işlemler için bizlere başvuruyor. Çünkü cerrahi işlem ve anestezi olmadan genç ve güzel görünmek istiyorlar ve selfie’lerindeki yüzlerine, gıdı veya ellerine kayıtsız kalamıyorlar. Ne yapabilirim, hangi yönteme başvurabilirim, nasıl daha iyi görüntü verebilirim diye düşünüp çare ararken de bize danışıyorlar. Aslında fotojenik olmak doğuştan gelen bir özellik değil. Daha fotojenik bir görünüme kavuşmayı, çevreye daha genç ve dinamik bakabilmeyi sağlayan yeni dolgu, botoks, ultrason ve benzeri uygulamalar daha güzel bir “selfie”ye olanak tanıyor. 15 dakikada
15 yaş daha genç ve 15 ay daha fotojenik olunabiliyor.

Selfie dolgusu yılın tüm aylarında yaptırılabiliyor mu?
İyileşme süresi gerektirmediği ve işlem maddeleri yüzün her bölgesine, derinin her tabakasına uygulanabiliyor. Yüz kontürleri yeniden orantılı olarak şekillendirilebilir, hacimlendirilebilir veya rötuşlanabilir. Yanaklara, elmacık kemiklerine, kaşlara, kaşlar arasındaki çatık çizgilerine, yani 11 çizgilerine uygulanabilir. Yine göz çevresinde kaz ayağı görünümünün düzeltilmesi, gözyaşı kanalının güçlendirilmesi, hacimlendirilmesi, alt göz kapağının yukarıya itilmesi gibi işlemler de mümkün. Dudaklarda hacimlendirme ve şekillendirme; ağız çevresinde sigara çizgilerinde, aşağıya dönük ağız köşelerinde, gülümseme çizgilerinde iyileştirme yapılabiliyor. Çene ve çene hattına, buruna, dekolte ve eller de dahil pek çok bölgeye uygulanabiliyor.

Dolgu uygulanan bölgelerde ne gibi sonuçlar görülüyor?
Cildin nem içeriği artıyor, esnek, ışıltılı, canlı ve gergin bir görünüm kazanıyor. Boşluklar doldurulurken yaş aldıkça cildin destek kaybına uğradığı bölgelere hacim ve destek sağlanıyor. Çene kontürü düzeliyor; yüz ovali, yanaklar belirginleşebiliyor; yüz güzellik üçgeni eski şekline dönebiliyor. Ellerdeki damarlı yapı kayboluyor. Gözaltına ve çevresine uygulanan dolgularla genç bakışlara sahip olunabiliyor.

Dolgu maddesi ne gibi özelliklere sahip olmalı?
Öncelikle kullanılan ürün, uygulandığı bölgede doğal görünümlü sonuç ve his sağlamalı; yüzde “maske yüz” oluşturmamalı. Cildin doğal
yapısıyla uyumlu, pürüzsüz, partikülsüz yapıda olmalı. Tedavi süreci konforlu, ağrısız olmalı; enjeksiyonu takiben morluk ya da ödem oluşmamalı. İyileşme süresi gerektirmemeli, uygulamadan hemen sonra kişi sosyal hayatına dönebilmeli. Tüm bu özellikleri Vycross teknolojisine sahip dolgularda bulabiliyoruz.

Her dolgu maddesi her cilde uygulanabilir mi?
Her cilt için ve yüzün farklı bölgeleri için formülasyon ve yoğunlukları farklı olan özel dolgu maddeleri var. Kişinin cilt özellikleri, yüz anatomisi ve ihtiyaçlarına göre, derinden yüzeysele, farklı dolgu maddeleri seçilebilir. Örneğin orta yüz hacimlendirme tedavisi gibi daha derin uygulamalarda Voluma ön plana çıkarken, gözaltı, dudak çevresi gibi hassas bölgelerde oldukça yumuşak jel dokusundan ötürü Volbella tercih ediliyor. Volift ise yüzde birçok bölgede kullanılabilen fakat etkinliği kaş altı, nazolabial çizgiler ve dudak hacimlendirme gibi uygulamalarda daha ön plana çıkan joker bir ürün.

Fotoğraflarda güzel çıkmak için dolgu yaptırmanın haricinde neler önerirsiniz?
Diğer bir seçenek botulinum toksin enjeksiyonları olabilir. Yüzdeki ve alındaki kas hareketlerine bağlı mimik çizgileriniz belirmeye başladığında ne kadar mutlu olursanız olun yüz kalıcı olarak mutsuz bir görünüm alabilir. 30-35 yaşından itibaren, biraz da genetik arşiv kaydınıza bağlı olarak,
bu durum kalıcı olur. Selfie’niz olduğunuzdan daha yaşlı, mutsuz, yorgun, düşünceli ya da sert bakışlı algılanmanıza neden oluyorsa botulinum toksin enjeksiyonları ile bu durumu ortadan kaldırılabilir ve daha iyi göründüğünüz “selfie pozları” verebilirsiniz.

Son selfie’nizi sosyal medyada paylaştınız ama fotoğrafa biraz daha yakından bakınca alışık olmadığınız şeyler gördünüz. Ağız köşeleriniz sizi fazlaca hüzünlü gösteriyor. Belki yüzünüzde olduğunuzdan yaşlı görünmenize neden olan çizgiler var. Gözaltlarındaki boşluk ve gölgeler de dikkatinizi çekti elbette. Yanaklarınız çökük, yüzünüzün güzellik üçgeni (gençlik üçgeni) sanki tersine dönmüş. Ve yüzünüzden hiç silinmeyen o “kızgın bakış”… İşte tüm bu şikâyetlerinizin çözümü için, “selfie dolgusu” enjeksiyonlarından faydalanabilirsiniz. Selfie estetiği hakkında merak edilenleri Dr. Alev Eken’e sorduk ve daha dingin, daha pozitif, dinç ve genç görünümlü selfie pozlarının sırrını
sizler için öğrendik.

ZARAFETLE YAŞLANMAK Zarafetle ve doğal yaşlanmanın sırrı ne?
Zarafetle, doğal yaşlanmayı ve güzel hissetmeyi herkes hak eder. Tabii yaşlanmak var,
yaşlanmak var! Herkes yaş alacak, yaşlanacak ama herkes birbirinin aynı değil. Kimisinin yüzü henüz 30 yaşında kırışıklıklarla doluyken kimisinin 50 yaşında bile pırıl pırıl ve gergin. Aslında yaşlanmak; çökmek, sarkmak, kırışmak ve yaşlı görünmek anlamına gelmiyor. Bilimin estetik sektörüne armağan ettiği cihazlarla, medikal estetik uygulamalarla, çeşitli dermokozmetik ürünlerle ve yaşam tarzında yapılan basit düzenlemelerle her yaşta güzel görünmek mümkün. Bu uygulamalar, iyileşme süresi gerektirmeyen ve uzman kişilerce yapıldığında ve doğru ürün kullanıldığında kısa sürede hedefe ulaştıran çözümler sunuyor.

Her yaşta doğal, sağlıklı bir cilde sahip olmak ve “güzel yaşlanmak” için ne gibi önerileriniz var?
Bizler, artık sadece çizgilerin ve kırışıklıkların peşinde değiliz. Yüzü ve estetiği bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Kişinin kendine özgü özellikleri, anatomisi ve ihtiyaçlarına göre tedavi şekli değişebiliyor. Bir armoni ve simetri içinde kişinin en güzel özelliklerini ortaya çıkararak, doğal ve güzel görünmesi için çalışıyoruz. Çünkü mükemmel güzelliğe ulaşmak için aynı zamanda yüzdeki doğru oranları ortaya çıkarmak gerekiyor.

Hangi medikal uygulamaları tercih ediyorsunuz?
Çökmeler var ise kaybolan hacmi geri kazandırmak için “hacimlendirici” olarak isim verdiğimiz dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit dolgu maddeleri enjeksiyonu ile yüzün (burun, dekolte ve eller de dâhil) her bölgesine, cildin her katına dolgunluk
verilebilir; yüz yeniden orantılı olarak şekillendirilebilir, hacimlendirilebilir ya da rötuşlanabilir.
Yaşla birlikte belirginleşen, “hareket halindeki onrasında yüzde herhangi bir yan etki oluşmadığı için her mevsim ve her ay yaptırılabilir.

Hangi yüz şekillerine bu dolguyu öneriyorsunuz?
Her yüz şekline öneriyorum. Ancak, herkesin birbirinden farklı fonksiyonel anatomik yapısı, yüz hatları ve armonisi var. Burada hekimin teşhisi, becerisi, kişinin yüz haritasının uzaktan ve yakından iyi değerlendirebilmesi çok büyük önem taşıyor. Hastaların gerçek ihtiyacını anlamak, buna uygun ürün seçmek ve kişiye
özel tedaviyi planlamak uzmanlık gerektiren bir süreç. Vycross teknolojisine sahip dolgular, her yaşta, her yüz şekline sahip kişilerde doğal ve simetriyi sağlayan ürünler.

Yüzde hangi bölgelere dolgu uygulanabiliyor?
Yeni nesil Vycross teknolojisine sahip dolguİlk bakışta belli olan dolgulardan kaçınmak için nelere dikkat etmek gerekiyor?
Gençliğin ve güzelliğin sırrı, yüzdeki tüm çizgi ve kırışıklıklardan arınmak ve orantısızlığı gidermek olmalı. Amaç doğal yüz hatları ve orantıyı korumak, ne kaybedildiyse onu yerine koymak. Dolgunluk değil, dengeli güzellik olmalı ve “selfie”nize bakıldığında, siz söylemedikçe yüzünüzün neresinde nasıl bir uygulama olduğu anlaşılmamalı. Yani, hiçbir şey yaptırmamış gibi doğal görünmelisiniz. Kötü bir uygulamadan kaçınmak için üç
önemli faktöre çok dikkat etmek gerekiyor; birincisi, işlemi yapan hekimin deneyimi, uygulama tekniği; ikincisi, güvenli, uygun miktarda ve doğru ürün seçimi; sonuncusu ise hasta faktörü. Hastanın beklentilerini gerçekçi tutması, hekiminin önerilerine kulak vermesi son derece önemli.