132014Eki
Renklendirilmiş cilt bakımında “doğal mineraller” & “mineral olmayan” ürünler

Renklendirilmiş cilt bakımında “doğal mineraller” & “mineral olmayan” ürünler

Makyaj malzemelerini doğru seçmek veya yaşınıza, yaşam tarzınıza göre farklı uygulamalar yapmak çok önemlidir. Cildinize ve cilt tonunuza uygun en iyi makyajı seçtiğinizde doğal güzelliğinize güzellik katar, cildinizi daha sağlıklı hale getirir ve hatta daha genç görünebilirsiniz. Yanlış makyaj ise gözeneklerinizi tıkayabilir, cildinizi tahriş edip iyi cilt bakımıyla elde ettiğiniz sonuçları ortadan kaldırabilir.

Cilt tiplerine göre değişik yapıda makyaj ürünleri geliştirilmiştir. Cildin yağlı/akneli, kuru veya hassas olması önemli değildir, kullanılacak doğru makyaj ürünleriyle her tip cilt pırıl pırıl görünebilir. Ciltte var olan sorunları kötüye götürmeden, cildin nem oranını korur, aknelerin görünümünü ve hassasiyetinin azaltılmasını sağlar.

Makyaj söz konusu olduğunda işin içine sayısız ürün karşımıza çıksa da, makyaj iki gruba ayrılabilir: mineral makyaj ve mineral olmayan makyaj. Mineral bazlı makyaj ürünleri, hem kozmetik kamuflaj hem de cildi korumakta avantajlıdır.

Mineral makyaj, taşlardan ve topraktan elde edilen saf mikronize mineraller içerir. Çinko oksit, titanyum dioksit, demir oksit ve ultramarin sıklıkla kullanılan mineral içeriklerden bazılarıdır. Bu minerallerde yaşlanma karşıtı etkileri beraberinde getiren antioksidanlar bulunabilir ve cilt bunlar sayesinde serbest radikallerin hasarlarına karşı korunmuş olur. Örneğin; titanyum dioksit, güneşi doğal olarak yansıtır ve güneş kremlerinin aktif bileşenlerinden biri olarak kullanılır. İçerisinde titanyum dioksit bulunan bir mineral makyaj ürününü seçerseniz, otomatik olarak güneşten bir miktar korunursunuz. Ancak, yine de mineral makyaj ürününüz SPF içersin ya da içermesin, her zaman ek olarak güneş kremi kullanmak gereklidir.

Hassas ya da akneye meyilli ciltlerin mineral makyaj kullanmalarını uygundur. Mineral makyaj, çevresel stres faktörlerine karşı doğal bir set oluşturarak cildin yüzeyinde kalmak üzere tasarlanmıştır. Bazılarına göre mineral makyajın oluşturduğu bu “ikinci cilt” etkisi daha doğal ve güzel bir sonuç elde edilmesini sağlar; çünkü makyaj cildin üzerinde kaldığı için gözenekleri tıkamaz, komedon oluşturmaz. Akneye yatkın ciltlerde iyi bir seçenektir. Bu tür ürünleri sıvı olarak piyasada bulmak mümkün olsa da sıkıştırılmış ya da normal pudra şeklindeki ürünler daha yaygındır. Bu pudralar makyajın daha mat olmasını sağladıkları için özellikle yağlı cilt tipine sahip olanların işine yarar.

Mineral olmayan makyaj malzemelerinde birçok sert kimyasal, boya, parfüm ve koruyucu bulunabilir. Bu maddelerin birçoğu tahriş edici maddelerdir. Bu makyajın genelde yaşlanma karşıtı etkisi yoktur; fakat mineral olmayan bazı fondötenlerde SPF bulunabilir. Mineral olmayan formüllerin birçoğu sıvı haldedir ve bu yüzden cildin içine derinlemesine giremez, gözenekleri tıkayıp akneye sebep olabilir. İçlerinde yağ olduğundan cildin doğal dengesinde bozulmaya da yol açabilirler. Özellikle hassas veya akneye meyilli ciltler, tahrişi veya sivilce patlamalarını engellemek için mineral olmayan makyajdan uzak durmaları gerekebilir.

Biz dermatologlar, mineral makyajı sıklıkla tercih etsek de herkes için doğru tek bir ürün ya da formül yoktur. Bazı kişiler mineral makyaja alerjik reaksiyon gösterip ciltlerinde sorun yaşar, bazılarıysa mineral olmayan makyaj ürünlerinde bulunan kimyasal içeriğe karşı hassastır. Aynı şekilde, bir ürünün mineral bazlı olması, içeriğinde parfüm, kimyasal, koruyucular bulunmadığı ya da cildinize zararlı maddeler içermediği anlamına da gelmez. Bu yüzden her zaman ürünün etiketini ve içindekiler listesini kontrol edip ihtiyaçlarınıza ve cildinize en uygun ürünü kullandığınızdan emin olmakta fayda vardır.